Banner

MEVZUAT
AVUKATLIK HUKUKU
MAKALELER
HUKUK HABERLERİ
FAYDALI BİLGİLER
İÇTİHATLAR
DİLEKÇE-FORM
ADLİ REHBER
İNSAN HAKLARI
HUKUK SÖZLÜĞÜ
DAVA TÜRLERİ
HUKUKİ BELGELER
 
Reklam Alanı

Host - Sponsor





   YARSAV'dan HSYK Yasa Tasarısı raporu

YARSAV'ın Uyuşmazlık Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu hakkındaki yasa tasarısına ilişkin raporu

 
YARGIÇLAR VE SAVCILAR BİRLİĞİ
YARSAV
 
 
14.4.2008 günü, 1/561 Esas numarası ile TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığına iletilen Yasa tasarısı incelenmiş olup, aşağıdaki ek ve değişikliklerin yapılması gerektiği düşünülmüştür:
 
***
 
I- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa tasarısının 1 nci maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 2 nci maddesinin 5 nci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
 
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, Anayasa Mahkemesince kendi asıl ve yedek üyeleri arasından görevlendirilir. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, Başkanlık görevi süresince kurumundan izinli sayılır. Bölümler ve genel kurul, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanının Başkanlığı altında toplanır. Başkanın bulunmadığı toplantılarda, bölüm veya genel kuruldaki en kıdemli üye Başkanlık görevini yürütür.
 
Birinci Cümle İçin Gerekçe: Anayasa?nın 158 nci maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanının, Anayasa Mahkemesince ?görevlendirilmesinden? söz edilmiştir. Bu görevlendirmenin Anayasa Mahkemesince yapılacak olması karşısında, kurul kararıyla olacağı tartışmasızdır. Ancak görevlendirmenin sonuçta Anayasa Mahkemesince alınacak bir kararla olanaklı olması karşısında, bu yolda alınacak karar görevlendirilen kişiyi de Anayasa?nın 153/son maddesi uyarınca bağlayıcıdır. Bu nedenle Yasa?da da Anayasaya uygun olarak seçim değil görevlendirme kavramı kullanılmalıdır.
 
İkinci Cümle İçin Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi, Anayasa?nın 158 nci maddesinde yüksek mahkeme olarak düzenlenmiştir. Bir yüksek mahkeme olması nedeniyle, Uyuşmazlık Mahkemesi çalışmalarının bağımsız bir mahkeme niteliğine uygun olarak yürütülebilmesi için, mahkemeyi de temsil eden Başkan?ın, kadrosunun bulunduğu yerden bu görev süresince izinli sayılması gerekmektedir. Aksi durum, mahkemenin bağımsızlığı kuralıyla bağdaşmamaktadır. Benzeri durum, yüksek mahkeme olarak kurulmamalarına ve bu yolda Anayasal bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, bağımsız olarak yapılandırılan Yüksek Seçim Kurulu ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu için de söz konusudur. Bu kurulların yasalarında, bilahare yapılan değişikliklerle anılan yolda düzenlemeler getirilmiştir. Bu metinler şöyledir:
 
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa?nın 11 nci maddenin 7 nci fıkrası:
 
?(EK: 5/6/1997 - 4265/1 md.) Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, Başkanlık görevi süresince kurumundan izinli sayılır. Ancak kurumundaki aylık, ödenek ve her türlü zam ve tazminatlar ile diğer özlük haklarından aynen yararlanmaya devam eder.?
 
2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun 7 nci maddesinin son fıkrası:
?(Ek: 21/7/1999 - 4413/1 md.) Seçimle gelen asıl üyeler bu görevleri süresince başka bir iş ve görev alamazlar. Bu üyelerin Yargıtay ve Danıştay'daki kadroları ile ilgileri kesilmez. Bu Kanunun 22 nci maddesine göre verilen ek tazminatın Adalet Bakanlığınca; aylık ve sair ödeneklerinin ise kadrolarının bulunduğu kurumlarınca ödenmesine devam olunur.?
 
Anayasa?nın 146/son, 2949 sayılı Anayasa mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Yasa?nın 11 nci maddesinde de vurgulandığı üzere, Anayasa Mahkemesi üyeleri asli görevleri dışında resmi ve özel görev alamazlar. Asli görevlerin ne olduğu Anayasa?da düzenlenmiştir. Yasalarla Anayasa Mahkemesi üyelerine görev verilemez. Anayasa?nın 158/2 nci maddesinde, Anayasa Mahkemesi üyelerinden birisinin, mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi başkanlığında ?görevlendirileceği? düzenlemiştir. Bu düzenleme Anayasa ile yapıldığı için, bu görevlendirme de asli görev kapsamı içerisindedir.
 
Anayasa, Başkanlık için ?seçim? kavramını özellikle kullanmamıştır. Ancak görevlendirme işlemi Anayasa Mahkemesince yapılacağı için, bu yolda Mahkemece bir karar alınması gerekmektedir. Yani görevlendirme kurul olarak Anayasa Mahkemesince alınacak kararla olanaklıdır. Bu karar ise Anayasa?nın 153/son maddesi uyarınca, görevlendirilen kişiyi de bağlayıcıdır. Dolayısıyla bu görevin kabul edilmemesi söz konusu değildir.
 
Yüksek Mahkeme Başkanlığı sıfatıyla bir başka yüksek mahkemede görevlendirilen ve o bağımsız yüksek mahkemeyi temsil eden başkanın, bu görevi devam ettiği sürece, kendisini görevlendiren kurumdan izinli sayılması işin doğası gereğidir.
 
1982 Anayasasında bu konuda açık bir hüküm yer almamakta olup, bir asıl ya da yedek üyenin Uyuşmazlık Mahkemesinde sürekli görevde olması nedeniyle, Anayasa Mahkemesinde sürekli bir asıl ya da yedek üyenin görev yapmayacak oluşu eleştiri konusu edilebilir. Sorun Uyuşmazlık Mahkemesinin, bir yüksek mahkeme olarak bağımsızlığının güçlendirilmesi yolunda çözülecekse, varılacak sonuç budur. Aksi halde böyle bir hükme (cümleye) gerek duyulmayabilir.
 
Dördüncü Cümle İçin Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi için Anayasa?nın 158 nci maddesinde başkanvekilliği kurumu öngörülmemiştir. Bu maddeye göre, Uyuşmazlık Mahkemesine, Anayasa Mahkemesince sadece Başkan görevlendirilmesi olanaklıdır. Anayasa?nın 148/son maddesi uyarınca, Anayasa Mahkemesine Anayasa dışındaki düzenlemelerle görev yüklenemez. Başkanın yerine görevlendirme konusunda Anayasa Mahkemesine görev verilemez. Dolayısıyla başkanın bulunmadığı toplantıların nasıl yapılacağı yasa ile düzenlenmelidir. Bu nedenle mevcut Yasa?nın 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası da Anayasa?ya aykırıdır.
 
Anayasa?nın 158 nci maddesinde ?mahkemenin işleyişinin yasa ile düzenleneceğinin? öngörülmesi karşısında, başkanın özrü veya başkanlık makamının boşalması nedeniyle bulunmadığı toplantıların nasıl yürütüleceği hakkında Yasa?ya hüküm konulmalıdır. Mahkemenin bağımsızlığı esası çerçevesinde, Başkanın yokluğunda, bölüm ya da genel kuruldaki en kıdemli üyenin ilgili bölüme veya genel kurula başkanlık edeceği yolunda düzenleme getirilmelidir. Kaldı ki mevcut Yasanın 39 ncu maddesinde de bu paralelde hüküm bulunmaktadır.
 
***
 
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 2 nci maddesinin 7 nci fıkrası (=Tasarının 1 nci maddesinin 2 nci fıkrası) aşağıdaki şekilde değiştirilmelidir:
 
Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümüne, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Danıştay Genel Kurulu ve Askeri Yargıtay Genel Kurulunca kendi daire başkan ve üyeleri arasından ikişer asıl, ikişer yedek üye seçilir.
 
Gerekçe: 5237 sayılı Türk Ceza Yasası?nın kabulü öncesi ve sonrasında bir çok özel yasada yapılan değişiklikle, adli yargının görev sahasına giren bir çok düzenleme, idari yargının görev alanına sokulmuştur. Benzeri düzenlemeler 5326 sayılı Kabahatler Yasası yönünden de söz konusudur. Bu yeni eğilim karşısında, bir çok eylemin özel yasalardaki idari yaptırım mı yoksa TCY ya da özel yasalardaki adli yaptırım kapsamında mı kaldığı yolunda duraksamalar yaşanmaktadır(Örn TCY md 179; Yine benzeri bir çok örneği de olan, ancak halen TBMM?de yasama çalışmaları sürmesi nedeniyle güncelliği gözetildiğinde Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı?nın 37 nci maddesi ile TCY md 135 arasında yaşanacak sorunlar gibi). Bu nedenle Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümüne, Danıştay nezdinden de üye seçilmesi bu gelişmeler karşısında bir zorunluluktur.
***
 
II- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa tasarısının 2 nci maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 3 ncü maddesinin başlığı ve birinci fıkrası değiştirilmelidir.
 
Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi bir yüksek mahkeme olarak öngörüldüğüne göre, bir yüksek mahkemenin yönetimi tek başına mahkeme başkanına ait olamaz. Mahkemenin başkan tarafından temsil edilmesi yerindedir. Ancak bir yüksek mahkemenin sadece başkan tarafından yönetilmesinin kabulü yüksek mahkeme kavramıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle düzenlemedeki ?yönetimi? sözcüğü metinden çıkartılmalıdır. Mahkemenin yönetimine ilişkin kararların, mahkeme bünyesinde öngörülecek bir kurul ya da genel kurulca alınması yüksek mahkeme kimliğine daha uygundur.
 
***
 
Yasa?nın 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası metinden çıkartılmalıdır
 
Gerekçe: Anayasa?nın 146/son maddesinde Anayasa Mahkemesi üyelerinin, asli görevleri dışında resmi veya özel görev alamayacakları düzenlenmiştir. Hangi görevlerin asli görev olduğu Anayasa?da yer almaktadır. Anayasa?da; gerek Uyuşmazlık Mahkemesinin düzenlendiği 158 nci maddede gerekse diğer maddelerde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanvekilliği şeklinde bir görev öngörülmemiştir.
 
Kaldı ki Anayasa?nın 148/son maddesinde, Anayasa Mahkemesine sadece Anayasa ile görev verilebileceği düzenleme altına alınmıştır. Anayasa?da Anayasa Mahkemesine, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanını görevlendirme yetkisi tanınmıştır. Anayasa?nın hiçbir maddesinde Anayasa Mahkemesine, Uyuşmazlık Mahkemesi başkanvekilini görevlendirme yetkisi tanınmamıştır. Bu nedenle Anayasada tanınmayan bir yetkinin yasa ile Anayasa Mahkemesine verilmesi, Anayasa?ya aykırı olacaktır.
 
Tasarı ile öngörülen değişiklik uyarınca mevcut Yasa?nın 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası da metinden çıkartılmalıdır. Yukarıdaki gerekçeler burası için de geçerlidir. Başkanın mazereti halinde (mahkeme ya toplanmayacaktır ya da) Anayasa?nın 158 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ?mahkemenin işleyişinin yasa ile düzenleneceğinin? öngörülmesi karşısında, toplanan kuruldaki eksikliğin yedek üye ile tamamlanarak, kıdemli olan kurul üyesi yönetiminde çalışacağı yolunda bir hüküm öngörülebilir.
 
Ancak Yasa?nın 2 nci maddesinin 5 nci fıkrasının son cümlesinde, Mahkemenin Başkanın başkanlığında toplanacağı öngörüldüğüne göre, anılan fıkrada bir düzenleme yapılmadan zaten başkanvekilliğinin ihdası da ayrıca işlevsel olmayacaktır.
 
Anayasa?da Uyuşmazlık Mahkemesi Üyesi seçiminde, olası boşluklar için yedek üyelikten söz edilmesine rağmen, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı?nın yerine bu anlama gelebilecek bir düzenleme ihdas edilmemiştir. Anayasa Mahkemesi üyelerine Anayasa dışındaki metinlerle görev verilemeyeceğinden, 3 ncü maddenin 2 nci fıkrası bütünüyle metinden çıkartılmalıdır.
 
***
 
III- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa tasarısının 3 ncü maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 4 ncü maddesi ile ilgili olarak tasarıda öngörülen ?başkanvekili? ibaresi tasarı metninden çıkartılmalı, maddenin tamamında Başkan için ?seçim değil görevlendirme? kavramı kullanılmalıdır.
 
Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanvekilliği kavramı, Anayasa?da öngörülmemiştir.
 
Anayasa Mahkemesi üyelerine, Anayasada öngörülen asli görevleri dışında, Anayasa?nın 146/son maddesi uyarınca yasa ile herhangi bir görev verilemez. Anayasa Mahkemesi de Anayasa?nın 148/son maddesi uyarınca sadece Anayasada belirtilen görevleri yerine getirir. Anayasa?da, Anayasa Mahkemesine, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanvekilliği seçimi konusunda bir görev verilmediğine göre, Anayasa ile öngörülmeyen böyle bir görev yasada da yer almamalıdır.
 
Bu nedenlerle Başkanvekilliği sözcüğü metinden çıkartılmalıdır.
 
Anayasa?nın 158 nci maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanının Anayasa Mahkemesince görevlendirileceği ifade edildiğine göre, kavram birliği yönünden Başkan için seçim değil görevlendirme ibaresi kullanılmalıdır. Seçim ve görev kavramları sonuçları itibarıyla farklılık göstermektedir.
 
Anayasa Mahkemesi, görevlendirmeyi kurul kararıyla yapacaktır. Sonuçta bir karar alacaktır. Anayasa Mahkemesinin kararları ise, Anayasa?nın 153/son maddesi uyarınca bağlayıcıdır. Bu nedenle görevlendirilen üyeyi dahi bağlamaktadır. Seçim kavramının kullanılması, seçilen Başkanın görevi kabul etmemesi sonucunu doğurabilecektir. Çünkü seçim için ayrıca adaylık ve adaylık yöntemi öngörülmüş değildir. Görevlendirmede ise, böyle bir olasılık söz konusu değildir.
 
***
 
IV- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 5 nci maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasanın 5 nci maddesinin birinci fıkrasındaki ?veya Başkanunsözcülerine? ibaresi metinden çıkarılmalı, cümle ?ilgili başsavcılara dağıtılır? biçiminde düzenlenmeli, ?adli tatil? ibaresi de ?adli ara verme? olarak değiştirilmelidir.
 
Gerekçe: Başkanunsözcülüğü kavramı, Anayasa ve bu çerçevedeki Yüksek Mahkemeler kuruluş yasalarıyla kaldırılmış ve yerine Anayasa ile bu yasalarda Başsavcılık kavramı kullanılmış; başkanunsözcülüğü şeklindeki kavramların da, bu yasalarda başsavcılık olarak anlaşılması gerektiği yolunda hüküm de konulmuş ise de, 2247 sayılı Yasa?da değişikliğe gidilmesi karşısında, yasa dilinin de güncel, geçerli ve yaşayan dil olarak Anayasa?ya uygun bir biçimde değiştirilmesi zorunludur.
 
Aynı şekilde mevzuatın tamamında adli ara verme kavramının kullanılması karşısında, bu maddede de adli tatil yerine, kavram birliği yönünden adli ara verme kavramı tercih edilmelidir.
 
Bu çerçevede;
 
Her ne kadar 2247 sayılı Yasa?nın Ek 1 nci maddesinde bu yolda hüküm konulmuş ise de, 5/1 nci, 10/1 nci, 10/2 nci, 10/4 ncü, 13/3 ncü, 28/1 nci, 30/6 ncı, 39 ncu maddelerdeki ?başkanunsözcüleri ve yardımcıları? ibareleri, günümüz mevzuatı çerçevesinde adlandırılmalı; 10/4 ncü maddedeki Cumhuriyet Başsavcısı ibaresi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak değiştirilmelidir.
 
***
 
V- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 6 ncı maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 6 ncı maddesindeki ?veya görevlendirdikleri yardımcıları? ibaresi metinden çıkartılmalıdır.
 
Gerekçe: Başsavcı yardımcılığı kavramı kaldırılmıştır. Bu nedenle anılan ibare yerine ?veya görevlendirecekleri savcılar? kavramı kullanılmalıdır.
 
***
 
VI- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 23 ncü maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 23 ncü maddesinin 2 nci fıkrasında geçen Ceza Muhakemeleri Usul Yasası yürürlükten kaldırılmış olmakla, bu doğrultuda maddede değişiklik yapılmalıdır.
 
Gerekçe: 1412 sayılı CMUK, 01.6.2005 tarihinde yürürlükten kaldırılmış, yerine 5271 sayılı CMK yürürlüğe girmiştir. 1412 sayılı CMUK?un 112 nci maddesinin yerini, 5271 sayılı CMK?nin 104, 108 nci maddeleri almıştır. Bu doğrultuda maddede değişiklik yapılmalıdır.
 
***
 
VII- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 25 nci maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 25 nci maddesinin 2 nci fıkrasında geçen Ceza Muhakemeleri Usul Yasası yürürlükten kaldırılmış olmakla, bu doğrultuda maddede değişiklik yapılmalıdır.
 
Gerekçe: 1412 sayılı CMUK, 01.6.2005 tarihinde yürürlükten kaldırılmış, yerine 5271 sayılı CMK yürürlüğe girmiştir. Bu doğrultuda maddede değişiklik yapılmalıdır.
 

***

 
VIII- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 29 ncu maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 29 ncu maddesine ikinci fıkra olarak aşağıdaki cümle eklenmelidir:
 
Uyuşmazlık Mahkemesi bölümleri ve genel kurul kararlarının tamamı, Uyuşmazlık Mahkemesince elektronik ortamda yayımlanır.
 
Gerekçe: Yasaların bilinebilir, ulaşılabilir, erişilebilir olma özelliklerine İnsan Hakları Avrupa Mahkemesince işaret edilmekte ve bu durumun içtihatlar için de geçerli olduğuna anılan mahkeme kararlarında süreklilikle vurgu yapılmaktadır. Bu nedenle Uyuşmazlık Mahkemesinin tüm kararları, yaşanan gelişmeler paralelinde ayrıca elektronik ortamda da yayımlanmalıdır.
 
Bu paralelde Avrupa Birliği uyum sürecinde İcra ve İflas Yasası?nda (md 14) yapılan değişiklikle, anılan Yasa?ya Yargıtay?ın icra ve iflas işlerine ilişkin tüm kararlarının yayımlanması yolunda hüküm konulmuştur. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi yanında Anayasa Mahkemesinin tüm kararları da elektronik ortamda yayımlanmaktadır. Bu durum aynı zamanda yargıda saydamlığı da sağlamaktadır.
 

***

 
IX- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 30 ncu maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 30 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında geçen ?Danıştay yardımcısı, kanunsözcüleri? kavramlarının değiştirilmiş olması, Hakimler Yasası yerine 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Yasası?nın yürürlüğe girmesi karşısında, bu fıkra mevcut mevzuat çerçevesinde değiştirilmelidir. Ayrıca anılan fıkrada öngörülen ?dört yıllık? süre, Yargıtay ve Danıştay tetkik hakimliği ile Anayasa Mahkemesi raportörlükleri için ?beş yıl? çalışma koşulu getirilmiş olması karşısında, aynı paralelde düzenlemeye tabi tutulmalıdır.
 
Gerekçe: Yasa?nın 30 ncu maddenin 2 nci fıkrası, bu Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra, fıkrada belirtilen mevzuatın değişmesi karşısında, bu mevzuat paralelinde değiştirilmelidir.
 

***

 
X- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 32 nci (Tasarının 10  ncu) maddesi ile ilgili olarak;
 
Tasarının 32 nci maddesinin  4 ncü fıkrasında geçen ?İçtüzükte? ibaresi ?Genel Kurulca çıkartılacak İçtüzükte? şeklinde değiştirilmelidir.
 
Gerekçe: Tasarıda İçtüzükten söz edilmesine rağmen, bu İçtüzüğü çıkaracak merci ya da içtüzük çıkarma görevinin kime ait olduğu 2247 sayılı Yasa?da gösterilmemiştir. Bu nedenle Mahkemenin en geniş katılımlı organı olarak İçtüzüğün genel kurulca çıkartılacağı yolunda hüküm konulması gerekmektedir.
 
Uyuşmazlık Mahkemesinin, bağımsız bir yüksek mahkeme olması karşısında, diğer yüksek mahkemeler paralelinde iş yüküne bakılmaksızın genel sekreterlik biriminin kurulması yararlı olacaktır.
 
Bu cümleden olarak;
 
Tasarının 10-11-12-13 ncü maddeleri genel sekreterlik biriminin mevcudiyetinin kabulü ile ilgilidir.

***

 
XI- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 35 nci maddesi ile ilgili olarak;
 
Yasa?nın 35 nci maddesinin 1 nci fıkrasında geçen ?521 sayılı Danıştay Yasası? ibaresi, yürürlükteki Danıştay Yasası gözetilerek değiştirilmelidir.
 
Gerekçe: Maddede ifade edilen 521 sayılı Danıştay Yasası kaldırılmış olmakla, 2575 sayılı Danıştay Yasası gözetilerek maddede düzenleme yapılmalıdır.
 

***

 
XII- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi?nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Yasa?nın 38 nci (Komisyonca kabul edilen metnin 10 ncu) maddesi ile ilgili olarak;
 
Birinci fıkradaki ?Başkanvekilliği? kurumu Anayasa?ya aykırı olduğu için, bu kavram metinden çıkartılmalıdır.
 
Tasarının 22 nci Dönem Komisyon gerekçesinde, bu maddeye ?üyelerle? ilgili olarak da ödenecek ücretler hakkında hüküm konulduğu belirtilmiş ise de, Komisyonca düzenlenen metinde üyeler yer almadığından, ikinci fıkrada bu paralelde değişikliğe gidilmelidir.
 
Gerekçe: Hükümet tasarısında yer almayan ve 22 nci yasama Döneminde Adalet Komisyonunda eklenen bu maddedeki Başkanvekilliği kurumunun Anayasa?ya aykırılığı yukarıda açıklanmıştır. Bu nedenle maddeden başkanvekilliği kavramı çıkartılmalıdır. Başkan ise sadece Uyuşmazlık Mahkemesinde görev yapacağı için ayrıca ödeneğe gerek bulunmamaktadır.
 
Üye ve savcılara çalışmaları karşılığında ödenecek ücretlerin tasarıda öngörülmesi yerinde ise de, raportörlerin sadece bu mahkemede görevli olmaları karşısında, ayrıca (Anayasa Mahkemesi paralelinde) çalışılan mahkemeden kaynaklanan biçimde raportörlere de ücret öngörülmesi, Yargıtay ve Danıştay nezdinde görev yapanlara da bu ödemelerin yapılmaması karşısında mesleki ayrımcılık olarak değerlendirilebilmektedir.
 

***

XIII- 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası?nın 10 ncu maddesi ile ilgili olarak;
 
10 ncu maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi metinden çıkartılmalıdır.
 
Gerekçe: Anayasa?nın 159 ncu maddesinde, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu düzenlenmiş olup, bu Kurul?un seçimle gelen üyeleri dışında doğal üyeleri olarak Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı gösterilmiştir.
 
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nda Bakan ya da diğer seçilmiş üyeler toplantıya katılamadığı zaman yerlerine yine Anayasa?nın 159 ncu maddesinde ve 2461 Yasa?da gösterilen ?seçilmiş yedek üyeler? toplantıya katılmaktadır. Anayasa uyarınca aynı durum Müsteşar için de geçerli olmasına rağmen, 2461 sayılı Yasa?ya, ?Anayasa?ya aykırı hüküm konularak?, Müsteşar?ın yerine seçilmiş yedek üyenin toplantıya katılması engellenmiş, bağımsızlık esasına göre çalışan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, tamsayı ile toplandığı gözetildiğinde, böylece Müsteşar?a bağlı hale getirilmiş, Müsteşar ya da yokluğunda vekili bulunmadan toplanamaz duruma sokulduğu için, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun mahkemelerin bağımsızlığı esasına göre çalışması ilke ve kuralı, sonuçta Anayasa?ya aykırı olarak Yasayla ihlal edilmiştir.
 
12 Eylül döneminden kalan anlayışı yansıtan ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun varlık nedeni ile bağdaşmayan bu hüküm metinden çıkartılmalı, böylece Müsteşar?ın bulunmadığı zamanlarda yerine yedek üyenin katılması sağlanmalıdır.
 
Adalet Bakanı yurt dışına çıktığında kendisine vekalet eden Bakan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu toplantılarına katılmamakta, yerine seçilmiş yedek üye katılmaktadır. Yine Adalet Bakanı herhangi bir nedenle toplantıya katılmadığı/katılamadığı zaman da yerine seçilmiş yedek üye toplantıya katılmaktadır.
 
Bu nedenle Müsteşar bulunmadığı ya da Müsteşarlık görevi herhangi bir nedenle boşaldığı zaman da yerine Anayasal hükümler doğrultusunda seçilmiş yedek üye toplantıya katılmalıdır.
 
10 ncu maddenin 2 nci fıkrası? (Değişik: 3/6/1983 - 2835/5 md.) Bakanlık Müsteşarının Kuruldaki üyeliği asli görevi süresince devam eder. Müsteşar bulunmadığı zaman kendisine vekalet etmekte olan Kurula katılır.?  biçiminde olup, bu nedenle bu fıkradaki ikinci cümle metinden çıkartılmalıdır.
 

***

XIV- 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası?nın 10 ncu maddesi ile ilgili olarak;
 
10 ncu maddenin 4 ncü fıkrası metinden çıkartılmalıdır.
 
Gerekçe: 2461 sayılı Yasanın 10 ncu maddesinin 4 ncü fıkrası ?Kurul Adalet Bakanlığında toplanır. Kurulun işleri Adalet Bakanlığınca yürütülür.? biçimindedir. Mahkemelerin bağımsızlığı esasına göre çalışan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu için, Anayasa?da yer almamasına rağmen, Yasa?da öngörülen bu hüküm Anayasa?ya açıkça aykırıdır. Aykırılığı tartışmasız olan bu düzenleme için ayrıca herhangi bir gerekçe göstermeye dahi gerek bulunmamaktadır.
 
Tüm Avrupa Birliği İlerleme raporlarında bile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun bina, bütçe ve sekreteryasının olması açıkça ifade edilmektedir. Bu nedenle, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nu Bakanlığa bağlayan bu düzenleme metinden çıkartılmalıdır.
 

***

 
XV- 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası?nın 16 ncı maddesi ile ilgili olarak;
 
16 ncı maddeye ikinci fıkra olarak ?Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun disiplin uygulamaları hakkındaki her türlü kararları, kararlara konu kişi adlarına yer verilmeksizin gerekçeleriyle birlikte yayımlanır ve ilgilisine de tebliğ edilir.? cümlesi eklenmelidir.
 
Gerekçe: Yargıçlar ve savcılar hakkında herhangi bir disiplin yaptırımı istemiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?na iletilen dosyalarla ilgili olarak verilen kararlar yayımlanmamaktadır. Meslek etiğinin gelişmesi ve disiplin kurallarının içeriğinin belirginlik kazanabilmesi için, bu kararların tamamının gerekçeleriyle birlikte yayımlanması zorunludur. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararlarına karşı etkili başvuru yollarının da öngörülmemiş olması karşısında, yargıç ve savcıların, tabi oldukları kuralların uygulamayla nasıl biçimlendiğini bilmeleri, saydamlık ve meslek kurallarının gelişmesi yönünden de ayrıca gereklidir.
 
XVI- 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası?nın 19 ncu maddesi ile ilgili olarak;
 
2461 sayılı Yasa?nın 19 ncu maddesinin 1 nci fıkrasının 3 ncü cümlesi ile 2 nci fıkrası, madde metninden çıkartılmalıdır.
 
Gerekçe: Yargıç ve savcılar hakkındaki atama ve nakil işlemleri, Anayasa uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir.
 
Bu işlemlerin sekreteryasının Adalet Bakanlığınca yerine getirilmesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun mahkemelerin bağımsızlığı esasına göre görev yapması kuralıyla bağdaşmamaktadır. Avrupa Birliği İlerleme Raporlarında bile bu duruma işaret edilmektedir.
 
Bu çerçevede belirtilen hükümler madde metninden çıkartılmalı, bu işlemlerin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?na bağlı sekreterya görevlilerince hazırlanması sağlanmalıdır.
 
XVII- 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası?nın 24 ncü maddesi ile ilgili olarak;
 
2247 sayılı Yasa?da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?na ait yetkiler kaldırılmış olmakla, bu paralelde 2461 sayılı Yasa?nın 24 ncü maddesinin 2 nci bendinde değişikliğe gidilmelidir.
 
Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi ile ilgili olarak yapılan değişikliklerde, bu mahkemeye üye seçimi konusunda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun yetkileri kaldırılmaktadır. 2461 sayılı Yasa?nın 24 ncü maddesinin 2 nci bendi aşağıdaki gibidir:
 
?Bu Kanun kapsamına giren konularda; 44 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun, 1730 Sayılı Yargıtay Kanunu, 521 Sayılı Danıştay Kanunu, 2556 sayılı Hakimler Kanunu, 2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun ve diğer kanunlarla başka kurul, merci ve makamlara verilen tüm görev ve yetkiler, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yerine getirilir.?
 
2247 sayılı Yasa?da yapılması düşünülen değişikliklerle, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun üye seçme yetkisi kaldırılmakta olmasına göre anılan bentte de değişikliğe gidilmelidir.
 

***

XVIII- 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası?nın 26 ncı maddesi ile ilgili olarak;
2247 ve 2461 sayılı Yasalarda yapılacak değişikliklerde, 2461 sayılı Yasa?nın 26 ncı maddesi gözetilmelidir. Bu durum özellikle 2247 sayılı Yasa?nın 31 nci maddesi yönünden önem taşımaktadır.
2461 sayılı Yasa?nın 26 ncı maddesinin 2 nci fıkrası ?44 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun, 1730 sayılı Yargıtay Kanununun, 521 sayılı Danıştay Kanununun, 2556 sayılı Hakimler Kanununun, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun ve diğer kanunların, bu Kanuna aykırı hükümleri, -yürürlükten kaldırılmıştır.? biçimindedir.
*** 
1982 Anayasası gözetilerek, incelenen tasarı hakkındaki görüşlerimiz yukarıda özetlenmiştir.
 
Saygılarımla. 06.5.2008
 
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU
YARSAV Başkanı

 

SIK SORULANLAR
BİLGİ EDİNME
TÜKETİCİ KÖŞESİ
ÜCRETSİZ AVUKATLIK
HUKUK EĞİTİMİ
 
Üyelik işlemleri
 
K.Adı
Parola
            
      Şifremi Unuttum
      Üye Ol
Hukuk Arama Motoru
Hukuk Anketi
Reklam Alanı







Zirve100